Teknoloji Yol Haritaları Bir Şirketin Kaderini Değiştirebilir Mi?

Dr. Huseyin Guler
3 min readMay 10, 2021

Geçen hafta yayınlanan İnovasyon Ajandası’nda (https://www.youtube.com/watch?v=j7dJVIfntY4&t=4s)LC Waikiki’den İbrahim Arıt abim, “inovasyon kabiliyeti gelişmiş şirketlerle gelişmemişlerin yönetim sistemleri bazında ayrışıp ayrışmadığını” sormuştu. Maalesef yayın akışı içinde bu güzel ve anlamlı soruyu ıskaladık.

İnovasyon kabiliyeti gelişmiş şirketler çok deneme yapan, denemeyi teşvik eden şirketler. Haliyle otonomi ve özerklik yapıları geleneksel şirketlere göre daha farklı. Takımların nispeten daha özerk olduklarını söyleyebilirim. Doğal olarak personel yapılanmalarında entelektüel birikim düzeyi de üst seviyede. Üst yönetim nezdinde, inovasyon ihtiyacı somutlaştırılmış, strateji ile net bir şekilde ilişkilendirilmiş durumda.

Doğal olarak bu kendiliğinden olmuyor. Bu şirketlerin ihtiyaçlarına has rutinler geliştirdiklerini, hatta bunları rituele bile dönüştürdüklerini görüyoruz. Bu süreç şirketlerin özgün araçlar geliştirmesini de sağlıyor. Hemen GE’de kavramsallaştırılan Lean Startup ve IDEO’dan çıkan Tasarım Odaklı Düşünme’yi örnek verebiliriz.

Bu yazımda ise nispeten daha eski bir araç olan, yukarıda saydığım ikisi kadar popüler gözükmeyen bir araçtan bahsetmek istiyorum: Teknoloji Yol Haritaları…

Motorola, Lucent Technologies, Philips, BP, Samsung, LG, Rockwell, Roche, metodolojisini kullanan önde gelen şirketler Teknoloji Yol Haritası’nı (TYH) inovasyon araç setinin önemli bir parçası olarak değerlendiriyorlar. Çünkü TYH, Ar-Ge yönetimi ve planlaması için temel bir bileşendir. Rotamızı çizmemizi sağlar…

TYH yaklaşımın şampiyonu olarak Motorola gösterilir ve bu alanda özellikle 90’lı yıllarda yapılan akademik çalışmalar da Motorola örneği üzerinden şekillenmiştir. TYH’nin en çok alıntı yapılan tanımı, Motorola eski CEO’su Robert Galvin’e ait. Bu tanımı mota mod çevirmek yerine kendi birkimimle birleştirerek ortaya koymaya gayret ettim.

“TYH’ler, seçilmiş bir araştırma alanının geleceğine, bu alandaki olası değişimlerin itici güçlerine ilişkin kolektif bilgi ve hayal gücünden beslenerek ortaya konan geniş bir bakış açısıdır. TYH’ler vizyonun iletişimini yapar, iş dünyası ve kamu kaynaklarının bu vizyon doğrultusunda organize edilmesini sağlar, bu bağlamdaki Ar-Ge’yi teşvik eder, üst yönetimle uyumlanma ve gelişimi takip edebilmek için bir referans noktası oluşturur. Seçilen alanda olasılıkların envanterini oluşturur ve olası gelecekler için yön birliği sağlar. “

Bu konuda derinleşmek isteyenler Robert Galvin’in ünlü Science dergisinde çıkan makalesini okuyabilirler: https://science.sciencemag.org/content/280/5365/803.1

TYH kavramı, Motorola CEO’su Robert Galvin ile populerleşti. Galvin, konuşmalarında Motorola’nın pazardaki başarısının, sahip oldukları teknoloji yol haritalarına bağlı olduğu konusundan çokça bahsetmişti.

Robert Galvin ile Motorola en parlak dönemini yaşadı. Onun liderliği altında, Motorola cirosu 30 yılda 30 kattan fazla büyüyerek 217 milyon dolardan 6,7 milyar dolara çıktı. Galvin, TYH’nin yanısıra Altı Sigma yaklaşımının da öncüsü olarak bilinir.

Bugün birçok devlet kuruluşu ve şirket hala TYH’ler geliştiriyor. Şirketler bazında baktığımızda, kabaca şu faydalarından söz edebiliriz:

1. Ar-Ge hedeflerinin tanımlanmasında ve içselleştirilmesinde

2. Gelişim ihtiyacının ortaya konmasında

3. Farklı bakış açısı ve hedefleri birbiri ile ilişkilendirilmesinde

4. Pazardaki ve teknolojideki değişimlerin haritalandırılmasında

5. Ortamdaki uzun vadeli değişiklik beklentisiyle

6. Olası teknolojik ve çevresel değişiklikler için farkındalık yaratmak

Ülkemizde şirketler bazında TYH hazırlama sürecinin öncüsü Arçelik olsa gerek.

Biz de Kastamonu Entegre’de bol öğrenmeli bir TYH süreci yaşadık. Sektöründe global marka ve dünyadaki ilk 5 üreticiden biri olma vizyonuyla Kastamonu Entegre’de sürdürülen dönüşüm yolculuğunda Ar-Ge ve inovasyon yönünün belirlenmesi amacıyla 2017 yılında Teknoloji Yol Haritası hazırlama süreci başladı.

Bu doğrultuda Kastamonu Entegre’nin 1 ila 10 yıllık vadede odaklanacağı Ar-Ge ve inovasyon hedeflerini belirlemek üzere hummalı bir çalışma gerçekleştirildi. Robert Galvin’in ifade ettiği gibi, alanımızdaki olası değişimlerin itici güçlerine ilişkin kolektif bilgi ve hayal gücünden beslenerek geniş bir bakış açısı ile opsiyonları ortaya koyduk. Üretim operasyonlarımızın olduğu 6 ülkeden gelen 700’ü aşkın fikir, taksonomiler oluşturularak ve Delfi tekniği kullanılarak uzman gruplarıyla 34 başlıkta toplandı. Sıkı bir ön hazırlık sürecinin ardırdan üst yönetim ekibi ve şirket genelindeki teknoloji sahiplerinin katılımıyla beş öncelik öne çıktı.Bu öncelikler bir referans noktası olarak belirlendi. Devam eden süreçte Ar-Ge yapılanması bu önceliklere göre oluşturuldu ve Teknopark İstanbul’a taşındı. Zaman içinde kendi ritüellerimiz gelişti. Mesela CEO’muz Haluk Yıldız ile aylık bazda yapılan Ar-Ge toplantılarımız, öncelik listemiz üzerinde değerlendirmeye başlar. Yıllık proje portföyü her yıl öncelikler doğrultusunda 70–20–10 ilkesine göre gözden geçirilir ve güncellenir.

TYH sürecinin Ar-Ge ve inovasyonda ilerlemek isteyen Türk şirketleri için olmazsa olmaz bir başlangıç noktası olduğunu değerlediriyorum. TYH, netleşmemizi, doğruları bulmamızı ve kaynakları hedeflerimize yöneltmemizi, yön birliği oluşturmamızı sağlar.

TYH pratiklerinin artması dileğiyle…

--

--

Dr. Huseyin Guler

A senior leader specialized in #innovation & #changemanagement effecting organizations' #strategy, #businessmodels & #culture to create #businessvalue & #growth