Noktaları birleştirebildiğimizde şanssızlık diye birşey kalır mı?

Dr. Huseyin Guler
5 min readApr 12, 2021

--

7 Aralık 2017 sabahı trenle Milano’dan Roma’ya gidiyoruz. Dört kişiyiz. İtalya Genel Müdürümüz Esat Özoğuz, Finans Grup Müdürümüz Mustafa Ağır, Peak Games ve Vivense kurucularından Alper Mat… Yüzler gülüyor, bir gün önce İtalya’nın Yatırım Ortamını İyileştirme Kurulu’na yaptığımız sunum güzel geçti. Milano’ya İstanbul’da işten çıkıp uçağı son dakikada yakalayarak büyük bir telaş içinde gelebildik. Neyse ki tam arka koltuğumuzda Nilgün Belgün ve arkadaşları vardı da, ortam Nilgün hanımın kahkaları ile neşelendi.

Trende kahvelerimizi yudumluyoruz. Bir taraftan da bitcoin muhabbeti yapılıyor. Alper’den bitcoin tüyoları alıyoruz. Bir müddet sonra kulaklığımı takıp kitabıma dalıyorum. Elimdeki kitap benim için önemli, adeta çölde bulunan su gibi. Cris Beswick’in “Building A Culture of Innovation” kitabını okuyorum. Hem de altını çize çize. Çünkü İtalya dönüşü hiç dinlenmeden Türkiye İnovasyon Haftası’nda bir konuşmam var. O konuşmaya iyi hazırlanmam gerektiğini düşünüyorum ve buna hazırım.

Trenden yaptığım instagram paylaşımım

Türkiye İnovasyon Haftası’nın da bende bir yeri var. İlkkez BTSO’da görev yaparken Başkanımız İbrahim Burkay’dan dinlemiştim. Arkasında ciddi bir emek olduğunu biliyordum. Türkiye İnovasyon Haftası’nı özel kılan noktalardan biri de beş kategoride verilen İNOVALİG inovasyon ödülleri. Biraz araştırınca İNOVALİG’in altyapısının bir AB projesinden doğan ve AT Kearney’in sahiplendiği IMP3rove metoduna dayandığını farkettim. IMP3rove modeliyle tanışıklığım ise 2008’e dayanıyordu. Şimdilerde TSE İnovasyon Yönetimi Ayna Grubunda birlikte görev yaptığımız Dr.Hüsniye Fırat, o dönemde AT Kearney’de görev yaparken, bu metodu TÜBİTAK’ın benimsemesi için çok çaba sarfetmişti. TIM, bir yarışma tertipleyerek inovatif bir sahiplenme ortaya koydu. Cris’in kitabını okurken aklımdan bunlar şerit gibi geçiyor. Bir bakıma benim kıyısından köşesinden dokunduğum ya da dokunamadığım yakın dönem inovasyon tarihçesi gibi. Milano — Roma hattında okuduklarımla konuşmama iyi hazırlandım ve Merih Pasin & Umut Ekmekçi hocamın moderatörlüğünde harika bir oturum oldu.

Türkiye İnovasyon Haftası oturumundan bir enstantane (2017)

Ama benim için en kıymetlisi o gün oğlumun da beni dinleyenler arasında olmasıydı. Harika bir gurur, harika anlar…

Türkiye İnovasyon Haftasında Oğlumla (2017)

Bu kitabı nasıl keşfettim? Şirket olarak henüz daha inovasyon yaklaşımımızı oluşturma aşamasında olduğumuz dönemdeyiz. Sevgili Umut Ekmekçi hocamla kafa kafaya vermis, gece saatlerinde bile çalışıyoruz. Chief Innovation Officer Zirvesi adında bir etkinliği farkettim. Hemen kayıt yaptırdım. Kayıt masasında konuşmacıların kitapları numune olarak sergileniyordu. Pembe bir kitap dikkatimi çekti. Satın alıp alamayacağımı sordum. Cevap hayırdı. Neyseki etkinlik bitiminde bir çekiliş olacağını ve bu kitapları dağıtacaklarını söylediler. Normalde bana çekilişle pek birşey çıkmaz. 17 yaşımdayken Rod Stewart Istanbul konseri için çekilişle bilet kazanmıştım. Onda da ayağım sakat olduğu için gidemedim. Trafiğe kalmayı göze alarak bekledim. Şans bu ya, o çekilişte bana bir kitap çıktı. Ama istediğim değil de, Andy Cars’ın kitabı. “Tüh ya” dedim. Arkamda bir ses “İstersen Cris’in kitabını alan arkadaşla konuşayım, kitapları değiş tokuş yapın” dedi. Bunu söyleyen daha sonraki yıllarda birlikte TTGV projesinde birlikte çalıştığımız Ferhat Demir’di. Ferhat’ın empatisi bir çözüm buldu ve uyguladı. Evet, artık elimde o kitap vardı. Arabada sevdiğim müzikleri dinledim. Kitabı da hemen yan koltuğa koydum. Peki daha sonra ne oldu? Kitap hakkında Cris’le yazışmaya başladık. Bu kitabın Türkçe’ye çevrilmesini TTGV Genel Sekreteri Dr. Mete Çakmakçı ve İş Geliştirme Direktörü Seda Ölmez’e ve Dr. Muhsin Doğan’a önerdim, Cris’le tanıştırdım. TTGV güzel bir insiyatif başlatarak Türkçe tercümesini yaptırdı.

Cris Beswick’in özel notu

Birleşik Krallık Istanbul Başkonsolusluğu’nda düzenlenen lansmanda hem TTGV hem de Cris Beswick kitabın hikayesini anlatmamı rica ettiler. Sürpriz oldu, ama sanırım güzel bir şekilde anlatabildim.

“Bir İnovasyon Kültürü İnşa Etmek” kitabının lansman töreninde konuşma yaparken

İki yıl sonra Cris Beswick, Türkiye İnovasyon Haftası’nın ana konuşmacılarından biri oldu.

Cris’le İnovayson Haftası’nda Yapacağı Konuşmaya Hazırlanırken

Aynı iki yılda biz Kastamonu Entegre olarak İNOVALİG ödülü alacak düzeye geldik. O günkü ödül töreni için hazırlanmam gerektiğinden maalesef Cris’in konuşmasını izleyemedim. Whatsapp’ıma baktığımda bir çok mesajım vardı. Sonra bunun sebebinin Cris’in konuşmasında inovasyonda kültürün öneminde bahsederken, benden bahsetmesi olduğunu anladım:)

https://www.youtube.com/watch?v=2VZsPAPgYV0 (Bu linkteki konuşmanın 02.17'den sonaki bölümü)

Biz inovasyonda derinleşmeye devam ettik. İki yıl üst üstte iki farklı çalışanım TTGV Xnovate İnovasyon Liderleri arasında yer aldı. Ar-Ge’den iki arkadaşımız Galler’de Harry Earl Memorial Award aldı. Ar-Ge Merkezi yapılanmasını tamamlayarak Ar-Ge’mizi Teknopark Istanbul’a taşıdık. Hızlı bir şekilde iki Horizon 2020, bir Eureka, üç TÜBİTAK TEYDEB, beş TÜBİTAK 2244 Sanayi Doktora Programı projemiz oldu. Beş üniversite ile Ar-Ge önceliklerimizde doktora yapan 15 genç araştırmacıyı destekliyoruz; daha doktoralarını tamamlamadan iki bursiyerimizi tam zamanlı olarak Ar-Ge ekibimize kattık. Somut bir Teknoloji yol haritası ile özgün teknolojiler geliştiriyoruz. Pastanın çileği olarak nitelediğim yenilikçi ürünler özellikle ihracat pazarlarında daha yüksek katma değer elde etmeye başladı. Bu yıl bizi farklılaştıracak 5 yeni ürün lansmanı öngörüyoruz. B2B ve geleneksel sektörde olan bir şirket için hiç de fena bir sayı olmasa gerek. Artık Kastamonu Entegre ve inovasyon biraraya gelince çok yakışıyor. İnanılmaz özverili bir ekibimiz var. Yolculuk devam ediyor, yolculuk onlarla güzel…

CEO’muz Haluk Yıldız ve Ar-Ge‘deki Araştırmacılarımızla

Bir kitabın peşinden gitmesem, kendi varsayımlarımı yenmesem, şansıma küsüp ısrar etmesem, belki başka bir hikaye olurdu, belki de aynı hikaye olurdu. Evet, kendi tutkumuz, isteğimiz, şanssız olduğumuz algısını aşmamızı sağlar. Ama en önemlisi noktaları takip etmek. Yeterince ısrar edersek, derinleşirsek, derinleşmeye daha da devam edersek, geçmişte ıskaladığımız noktalar yeni bir kombinasyonla yepyeni denklemler, yepyeni hikayeler inşa ederiz. Tek başımıza inşa ettiğimizi düşündüğümüz hikayelerde geriye dönüp baktığımızda bizi biz yapan onlarca, yüzlerce nokta olduğunu görürüz. Her nokta en az bir insan, en az bir dost, en az bir paylaşım demek. Noktaları farkedersek, tutkumuzu da keşfederiz.

Noktaları birleştirebildiğimizde, herşey hikayenin bir parçası haline gelir…

--

--

Dr. Huseyin Guler

A senior leader specialized in #innovation & #changemanagement effecting organizations' #strategy, #businessmodels & #culture to create #businessvalue & #growth